18 Şubat 2011 Cuma

ÇİKOLATA GÜZELLEŞTİRİR...İYİ Kİ VARSIN ÇİKOLATAAAA

Yıllarca sivilceye sebep olmakla itham edilen çikolatayla ilgili son keşiflerden biri, cilt üzerindeki olumlu etkileri. Örneğin, bitter çikolatada bulunan flavanol cildin cilt dokusunu güzelleştiriyor, kan akışını düzenliyor.











Çikolata, neresinden bakarsanız bakın sihirli etkilere sahip. Her geçen gün yeni bir faydası keşfedilen, cilt üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanan çikolatanın içeriğindeki kakao yağı çok iyi bir nemlendirici. Cildi yumuşatmakla kalmıyor, derin olmayan kırışıklıkları giderebiliyor. Amerika’da yapılan bir araştırma tüm bunları doğrular nitelikte. Araştırmada bir grup kadına 12 hafta boyunca her gün bitter çikolata (flavanol miktarı 329 mg ) yedirildi. Çalışma sonunda, kadınların öncesiyle kıyaslandığında çok daha az cilt kuruluğu çektikleri, ciltlerinin daha yumuşak ve pürüzsüz olduğu gözlemlendi. Ayrıca düzenli kan akışı sayesinde ciltlerinin alt tabakalarının kalınlaştığı ve güneşe karşı daha korumalı bir hale geldiği görüldü.
Cildinizde çikolata mucizesi

- Çikolata cildinize parlaklık ve yumuşaklık kazandırıyor. Derin olmayan kırışıklıkları giderebiliyor.

- İçeriğindeki polifenoller, cildi besliyor ve cildinizin pembemsi bir renk almasını sağlıyor.

- Yine içeriğindeki kakao yağı sayesinde cildiniz daha canlı, daha pürüzsüz bir görünüme kavuşturuyor.

- Çikolata güneş ışıklarının zararlı etkilerine karşı cildinizi belli bir ölçüde korumaya da yardımcı,  ayrıca içeriğindeki kakao yağı çok iyi bir nemlendirici . Özellikle güneş yanığı ve lekelerde etkili.

- Son zamanlarda çikolatalı bakım ürünlerine sıkça rastlıyoruz. Bu ürünlerde çikolata, soya ve badem gibi bitkisel yağlarla birleştiriliyor ve etkisi artırılıyor.

- Spa ve güzellik merkezleri de çikolatayı sıkça kullanıyor. Sıcak çikolatayla yapılan vücut maskelerini deneyenler bunun son derece iyi geldiğini söylüyorlar. Çikolatada bulunan polifenoller cildi besliyor, pembemsi güzel bir renk almasını sağlıyor.


Sıcak Çikolata Masajı
Ciltte peeling etkisi yaparak teni yumuşatıyor, pürüzsüzlük sağlayarak hücre yenilenmesini aktive ediyor. Beyaz çikolatada bulunan buriti yağı ve E vitamini yaraları iyileştirici özelliğe sahip. Hücresel dolaşımı arttırıyor, kırışıklıkları hafifletiyor ve sarkmaları toparlıyor.
Sütlü çikolatada ise, fındık yağı ve badem yağı bulunuyor. Sıcak çikolata masajını uygulaması da son derece basit ve keyifli. Önce vücuda peeling yapılıyor, ardından tercih edilen seçenek, tüm vücuda uygulanıp 20 dakika bekletiliyor. Uygulama sonrasında vücut yıkanıyor ve yoğun nemlendirici ile masaj yapılıyor. Size, yumuşacık cildinizi ve nefis çikolata kokusunun tadını çıkarmak kalıyor.
ÇİKOLATALI GÜZELLİK TARİFLERİ

Yoğun geçen bir iş gününün ardından kendinizi şımartmayı hak ettiniz. Işıkları kısıp, telefonu sessize alın ve rahatsız edilmeyeceğinizden emin olunca, kendinizi çikolatanın rahatlatıcı etkisine bırakın.

Kozmetik dünyasının yeni çılgınlığı saf bitter çikolata ve kakao; cildinize ışıltı veren, kadife yumuşaklığında bir etki yaratıyor. Kozmetik uzmanları çikolata moleküllerinin deri altına geçmek için çok büyük olduğunu söyleseler de, kakao yağının cildi yumuşattığı ve çikolatanın harika kokusuyla aroma terapi etkisi yaptığı bir gerçek. Bileşimindeki polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini ile vücudumuzu içten ve dıştan besleyen kakao mucizesini cildinizde hissetmeye hazır mısınız?
Işıltı Veren Yüz Maskesi
Yarım bardak Nestlé kakao
Bir çorba kaşığı süt kreması
Bir tatlı kaşığı bal
1-2 damla badem yağı (isteğe göre)
Tüm malzemeleri karıştırıp, yüz boyun veya dekolte bölgenize uygulayın. 15 dakika bekleyip, ılık suyla durulayın. Birkaç uygulamadan sonra cildinizin yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
Ballı yüz ovma maskesi
2 kaşık Nestlé kakao tozu
3 kaşık işlenmemiş esmer şeker 
2 kaşık badem yağı
3 kaşık bal

Tüm bileşenleri karıştırın ve nemli cildinize hafifçe masaj yaparak uygulayın. Ilık suyla yıkayarak temizleyin. Cildinizdeki ölü deriden arındıran bu maskeyi daha bol hazırlayarak tüm vücudunuz için de kullanabilirsiniz. Ballı yüz ovma maskesini düzenli olarak uyguladığınızda, bir süre sonra cildinizdeki parlaklığı fark edeceksiniz.
Çikolata Banyosu
4 kaşık yemek sodası
1 kaşık Nestlé toz kakao
Gül yaprakları
Bileşenleri karıştırıp küvete doldurduğunuz suya ekleyin. 30 dakika içinde yatıp, nefis çikolata kokusunun ve cildinizdeki yumuşamanın keyfini çıkartın.


























ÇİKOLATA AŞKININ FARKLI BİR HİKAYESİ
Hikayeye göre, 1515 yılında Aztek ülkesine doğudan gelen bir gemiyle beyaz tenli, sakallı bir şef ve bir grup inmiş. Aztekler ömürlerinde ilk defa beyaz bir adam gördükleri için, Cortès adındaki İspanyol asıllı bu adamı Tanrı diye kabul edip, ona altından bir maşrapada Çikolata ikram etmişler. Christophe Colombe şüphesiz Amerika’nın keşfinden daha az önemli olmayacak bu içeceği fark etmiş, ama önemsememiş. Cortès ise Tanrı sıfatına aldırmadan koşup Aztek ülkesindeki bu müthiş içeceği İspanya’ya taşımış.
       Kızılderililer’in sabahları içtiklerinde, günboyu bütün kötülüklerden korunduklarına inandıkları, henüz likid halinde görünen çikolata o donemde henüz şekerle buluşmuş değil.
       İspanyollar Meksika’yı fethedip, kakaonun gücünü kavradıktan hemen sonra Karayip
       adalarında şekerkamışı kültürünü geliştirip, şekeri alıp da Meksika’ya getirdiklerinde beklenmeyen bu buluşma, kimilerine göre, İspanyollar, kimilerine göre Meksikalı din adamları sayesinde gerçekleşti. Çok çabuk çikolata aşkını dile getiren İspanyol kralıyla birlikte, çikolatanın süksesi asillere yayıldı…
     
KİLİSE VE ÇİKOLATA TARTIŞMASI
       Kilise 1624’de çikolata orucu bozar mı bozmaz mı tartışmasında “Bozmaz şarap gibi bir içecek, gıda değil” hükmünü vermiş. Azteklerin yakından idrak ettiği üzere, çikolatanın afrodizyak etkisi yarattığı, aynı nedenden dolayı da imparator Moctezuma’nin vaktiyle günde 50 tas Çikolata içtiğinin haberi, herhalde İspanya’ya ulaşmamıştı. Ama bir teolojiysen, İspanyol kilisesinin kurnazlığına ya da hükmünde samimiyse bile saflığına karşılık, çikolatanın ruhları ve duyguları kızıştırıp, coşturttuğunu öne sürerek manastırlarda çikolata tüketiminin yasaklanmasını istemiş.
       İspanyol asilleri arasında aşk hayallerini canlandırdığı bilinen Çikolata, XVI. yüzyılın gravürlerinde ve daha sonraları Almanların baskı resimlerinde sıklıkla işlenen bir konu. Bir kadın ve erkekten oluşan çiftler çikolata içerken görülüyor. Markiz de Sade, Juliette’te çikolatayı aşk ve ölümün birleşiminin sembolü diye nitelendiriyor. 20 yüzyılın en büyük romancılarından diye tanınan İngiliz John Cowper Powys “seni duyuyor gibi” adli kitabında, kadınların da erkeklerin de değerlerinin ne kadar ettiklerini biliyorum. Çikolata onlardan çok daha değerli” diyor.
     
ÇİKOLATA VE ZİHİNSEL FAALİYETLER
       Çikolatayı engizisyon mahkemelerinden kaçan İspanyol Yahudileri Avrupa’ya yayarken, üretim sırları önce İtalya’da, sonra Fransa’da çıktı. İspanyollar’ı Jamaik’te bozguna uğratan İngilizler 1674’te Londra’da modaya dönüşen ünlü Coffee Mill and Tobacco Roll’u, ardından ilk çikolata kulübü Cacaotree’yi açtılar. Aynı dönemde Ren nehrinin bir tarafında “Çikolata beyinsel fonksiyonların uzun süre işlemesine imkan tanır” diye öngören Balzac’a karşılık, diğer tarafta Goethe de “Bir bardak çikolatayla, bir günlük yolculuk rahatça yapılabilir” diyordu...Zaten, Londra’daki “Cacaotre” de sadece sütlü çikolata içilip, tadılan bir yer değil, mesela, Stuart’lar ve destekçilerine karşı komplo hazırlanan ülkenin ve dünyanın kurtarıldığı yer diye biliniyor.
       Endüstri devrimini gerçekleştiren İngiltere olduğu için herhalde, çikolata üretimine ilişkin ilk makinelerde ayni ülkede icad edildi. Toprağı hakikaten bol olsun Walter Churchman 1730’da kitle üretimine hazırlık yapacak böylece çikolatanın demokratikleşmesine en büyük katkıyı yapacak ilk makineleri icad etti. 30 yıl sonra da Joseph Fry ilk tablet çikolataları üretti. Aslında Cizvit papazları Meksika’da çoktan beri tablet çikolatayı keşfedip yemişti ama eski kıtanın haberi yoktu. Çikolatanın bugünkü memleketine, İsviçre’ye varması ise ancak 17. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşti. Bir yüzyıl sonra çikolata Vatikan’ın gözüne de ilişti. XVIII yüzyılda, dini törenlerde, Papa din adamlarına rütbelerine göre çikolata dağıtıyordu. Din adamları yükseldiklerini ellerine verilen çikolatadan anlıyorlardı.
       Maya medeniyetinde komşu halklarla trampa ya da müzakere yaparken kayıp ve kazancın idrakini sağlayan çikolata geçen hafta Paris’te layıkıyla anıldı. Louvre Müzesi’nde Carrousel’de açılan 7. çikolata fuarı yaklaşık 100 bin kişiyi ağırladı. Yılda 420 bin ton, adam başına 7,5 kilo Çikolata tüketen Fransızlar’a karşılık siz de bu yazıyı buraya kadar okudaysaniz, kendinizi bir paket çikolatayla ödüllendirin..Çikolata mutluluktur, herkesle paylaşılamayacak kadar özel, gece yarısı sokaklarda kendisini aratacak kadar müthiş ve düşündürücüdür. La Rochefoucould’nun dediği gibi, “Çikolatayı bütün derinliğiyle sevin, kompleksli ve yalancı bir utangaçlıkla değil..Zira hatırlayınız ki, hiç deliliği olmayan bir adam asla akıllı bir adam değildir “…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder